Her ne kadar adını son zamanlarda duymaya başlamış olsak da aslında yalın üretimin temelleri 1950’li yıllarda Eiji Toyoda ve Taiichi Ohno’nun önderliğinde Toyota firmasında atılmıştır. Toyoda ve Ohno Amerika’ya firmasına incelemeler yapmak üzere gittikleri gezide “gelenekselleşmiş” olan kitle üretim sisteminin, İkinci Dünya Savaşından dolayı ülkede olan kaynak yetersizliği sebebi ile Japonya için hiç uygun olmadığına karar verip yeni bir üretim ve yönetim sisteminin geliştirilmesi çalışmalarına başlamışlardır. Bu başlangıçtan tam 30 yıl sonra 1980’li yıllarda piyasaya sürdüğü 3,5 milyon otomobille dünya üreticileri arasında ikinci sıraya yükselmiştir.
Yalın üretimin ana fikirlerinden birisi; iş veya süreçteki gereksiz unsurlardan kurtularak o iş veya
süreci daha basit bir hale getirmektir. İşleri daha basit hale getirmeye çalışan sistem nasıl karmaşık
olabilir ki! Peki, neden daha basit hale getiririz Yalınlaştırırız?
Piyasaların küreselleşmesi ile rekabetin her alanda arttığının artık hepimiz farkındayız. Bunun bir
getirisi olarak da “herkesin ve her şeyin bir hatta birden çok alternatifi” var. Durum böyle olunca fiyat
denen kavram artık çokta üreticiye, hizmet veren kuruma, eğitmene veya ne sunuyorsanız size değil
piyasaya bağlı.
Üreteceğim ürün belli, fiyatım -küreselleşmeden dolayı- belli. Fiyatı belirleyen en önemli
değişkenlerden birisi maliyettir. Maliyet ise katma değer (yani müşterinin tam olarak isteği) artı
israflardan oluşuyor. Yalın üretimde 7 büyük günah gibi, “7 Temel İsraf” bulunmaktadır. Bu 7 Temel
İsrafı görebilmek ve ortadan kaldırmakla hiçbir yatırım, ek masraf gerekmeden maliyetimizi
azaltabiliriz. İşte bu ve benzeri Yalın Araçlarla sistemlerimizi “hafifleterek” daha hızlı ilerleyebilir bu
çılgın küresel piyasa ile başa çıkabiliriz..
Yalın Üretim denince akla ilk gelen üretim sahasında yapılan değişiklikler olabiliyor. Fakat Yalın Sistem
aslında Liderlik ve Yönetim teknikleri ile ilgili içerikler de içermektedir. Yalın Liderlerin yapılan işlerin
vizyonunu belirlemek, bu yolda çıkan pürüzler yani problemlerin kök sebeplerini bularak çözüme
ulaşmayı sağlamak, çalışma arkadaşlarına sıkı hedefler vererek istikrarla bu hedeflerin denetimini
gerçekleştirmek ve tüm çalışanlara saygı göstererek destek sağlamak gibi standart işleri
bulunmaktadır. Bu yolda ilerlerken Yalın Temel Tekniklerinin yanında Hoshin Kanri, Bireysel Hoshin,
Jishuken, Yamazumi ve bir çok metodu kullanabilir..
Yalın Üretim ve Yönetim Sisteminin anahtar ilkelerinden olan Genchi Genbutsu ile sadece rapor
sonuçlarını incelemek ve bunlar üzerine yüzeysel yorum yapmak yerine; “işin yapıldığı yerde” yapılan
işi anlamayı, iş hakkında sorular sorarak işi ayrıntılı öğrenmeyi hedefleyen bir ilkedir. Genchi
Genbutsu ilkesine göre; işletmeyi daha verimli hale getirmek isteyen yönetici, “Git, Bak ve Gör”
sloganını uygulayarak düzenli olarak sahadaki işler hakkında bilgilenmelidir.
Benzer amaca hizmet eden bir diğer metot ise “Ohno Çemberi” Ohno’nun size bir yerlerden tanıdık
geldiğini biliyorum evet. Yazının en başında bahsettiğimiz “Yalının Babası” Taiichi Ohno’nun ortaya
çıkardığı bir metot. Ohno çemberi ise şöyle çalışıyor: Üretim sahasında genel olarak çoğu yere hakim
olan bir noktada; kalemle, tebeşirle, bantla veya hayali olarak siz nasıl tercih ederseniz bir çember
çiziyorsunuz ve bu çemberin içinde 360 derece dönerek etrafı gözlemlemeye başlıyorsunuz. Bu
gözlemler ile amaçlanan ise İsrafları ve Fırsatları görebilmek..
Bu yazıda Yalın Üretim ve Yönetim sistemini farklı bir bakış açısıyla, kısaca anlatmaya çalıştım. Tabii ki
de Sistem sadece bu bahsettiklerimden oluşmuyor. Daha anlatılacak birçok yöntem var. Bir sonraki
“Yalın” yazılarımda ise bu yöntemleri incelemek üzere..
さよなら !
(Hoşça Kalın!)
This website uses cookies. By continuing to use this site, you accept our use of cookies.